dilimin ucuna gelipte söyleyemediklerim
ellerini tutarken gözlerine bakarken
utancımdan hep içimde biriktirdiklerim
ne güzel demiş şair
"halbuki aşk, başka ne olsundu ki hayatın mazereti
demedim dilimin ucuna gelen her ne ise
vay ki gençtim"
velev ki gencim hala
söyleyemediklerim diz boyu
kapanırken kepenkleri dükkanların
seslerinde kepenklerin dağılıyor sessizliğim
saçlarını okşamak
berberliğe aşık olan çırağın dükkanı açma sevinci gibi
acemi fakat öğrenecek o denli seviyor ki mesleğini yada mesleği olacak mesleği
sandığını açabilecek misin bana
sandığın gibi değil bu
her ne saklıyorsan içinde
dökecek misin
ben hala utanıyorum
ne zaman geçer ve her geçen içimden
sana yol olur
bilmiyorum...
"ben rehnedilmiş yelkovan gibi
hani akrebi seven ama yüreği takvim yokuşlarında"
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder