7 Temmuz 2011 Perşembe

hı hı evet

melodrama takılıp kalmak acı birşey mi acaba.. aklımda bir sürü acaba var? acaba insan yüksekçe bir yerden atlayınca uçabilecek mi? acaba o hayalim gerçek olacak mı? acaba o yolun sonu görünecek mi? acaba .. acaba ..

ağır arabesk kötüdür. arabesk diyince heyheylenmeyin kast ettiğim melodram yada melankoli entelce isimler bunlardı sanırım.
"yorgunum" dedi sordum sebebini dahası bence olan nedeni söyledim. sürekli bir karmaşa içinde yaşamak, hep o boşluğa bakmak insanı ne derece yorar?
sanırım hep bir yanımız arabesk bu topraklarda lakin fazlaca içine dalmak dahası o durumdan çıkamamak yorucu insanın gözünde ki feri alan bir nevi sünger...

6 Temmuz 2011 Çarşamba

öyle işte

şu sıralar kendimi otuzunda işsiz güçsüz, evde aç çocukları bekleyen biri gibi hissediyorum üstelik çocukların annesi ölmüş..
kendimi babası ölmüş annesi tecavüze uğramış gibi hissediyorum..
öyle bir boşluk ve ağırlık ki adım atamıyorum..

3 Temmuz 2011 Pazar

aidiyet duygusu

bir buçuk saatlik kısa ama uzun bir iş deneyimi yaşadım bugün. kısa sürdü iş lakin baya yordu beni..
gittiğimde herkesin üzerinde iş yerine ait baskılı üniforma vardı ve bana verecekleri yedek bir üniforma yoktu. sen kendi elbiselerinle takıl dediler. olur dedim başta daha iyi ne öyle tek tip görünmek falan dedim. zaman geçtikçe "aslında giysem fena olmaz mı"ya dönüştü 12 çalışan vardı ve ben bir ikisiyle tanıştım ancak beni kabul etmiyorlardı çünkü onlar gibi giyinmemiştim ve aslında kabul edilmemeyi kabullenmiştim bi bakıma. bunlar olurken bir üniformanın yada bir kimliğin "aidiyet kazandırır mı canım" havası vardı bende. insan hissetmeli o aidiyeti ordan olmayı içten istemeli diye düşünürdüm lakin o ortamı görünce aslında baya etkiliymiş o kimlik yada orda her ne varsa "aidiyet kazandırma adına" bu duyguyu pekiştirmek. o an o üniformanın üzerimde olmaması beni ordan baya soyutlamıştı ve orda çalışıyor olmama rağmen aslında çalışmıyordum çünkü kabul edilmemiştim oraya resmi olmasada gayrı resmi.
bir ülkeye ait olduğunu hissetmek aslında taşıdığın o kimlikte ve o coğrafyadaki konuşulanı kelime anlamı dışında anlayabiliyor olmak asıl aidiyet duygusu kazandıranmış. oralarda dolanırken neler yapacağını nelerin tepki toplayacağını bilmekmiş aslında durum. yaşayınca küçücük bir olayda anlayabildim ancak o duyguyu. demek ki bazı durumlarda baya itinalı konuşmak gerekirmiş.