24 Nisan 2012 Salı

gitmiş

iyi bir insan olduğumu söylüyorlardı
kimlerdi söyleyen hatırlamıyorum
yavaş yavaş gittiler
beni bıraktılar
hastaymışım
kim diyor hasta olduğumu
kim inandırabilir beni

gittiler
birer birer
yalnız kaldım
olsun ben zaten yalnızlığı severim
hem bak koca şehir bana kaldı
biri olsaydı top oynardık
biraz koşar yorulur sonra da bir şeyler yemeye giderdik
kimse kalmadı
beni bırakıp gitti herkes

yalnızım
o
o nasıl gitti peki
beni neden yalnız bıraktı
hani sevgilimdi
hani beni seviyordu
o da gitti
tanrı gibi
önce ona inanmam için beni güzel laflarla
vaatlerle kandırdı
ve
tanrı gibi o da terk etti
herkes gitsin umurumda değil de
o niye gitti ki
o gitmeseydi şimdi ona yumurta yapardım
hemde en sevdiğinden unlu olanından

olsun şehir bana kaldı
istediğim yere
kimseye bir şey demek zorunda kalmadan girebiliyorum
bu şehrin başkanı da benim
allahı da
ben tekim
hepsi gitti
yalnızım

olsun ben zaten yalnızlığı severim
bir sürü araba var şehirde
hiç binmediğim modellere bindim
hemde hiçbiri kilitli değil biliyor musun
bütün evlerin dükkanların
aklına gelecek her şeyin kapısı açık
ben buraların efendisiyim
ama kimse yok
hayvanlar bile gitti
yavaş yavaş hepsi terk etti

ellerim kıpkırmızı
yüzümde öyle
ben kırmızıya bayılırım zaten
gözlerim kırmızı siyah olmuş
böyle çok güzel görünüyorlar
başka birini bu şekilde gördüğümü hatırlamıyorum
gerçekten hasta mıyım
yok canım ne hastası
ben tanrıyım
ve istediğim gibi renklere sahip olurum
tanrılar neden hep yalnızdır
onca yarattığının biri mi yanında kalmaz
ona yarenlik etmez


duyuyor musun sesleri
bulutlar bu tarafa doğru geliyorlar
uzun zaman oldu yağmur bile yağmadı
belki yağmur yağar da buralar biraz temizlenir
belki hastalıkta biter
ne hastalık mı
yok canım ne hastalığı
kirliliği kast ediyorum
buralar çok kirli
o neden gitti hani beni seviyordu
küçükken annem anlatırdı
tanrı herkesi severmiş
herkesin her daim yanında olurmuş
o çoktan gitti
annemde beni kandırmış
belki de annemi de kandırmışlardı
o neden gitti
o gece saçlı kız neden gitti
hani beni hiç bırakmayacaktı
keşke o da hasta olsaydı
yanımda kalırdı
koca şehirde ikimiz yaşardık
kocaman parklarında koşardık
gitti o da herkes gibi gitti

ben hastayım sanırım
hastayım
ve
yalnız bir hastayım
hani hasta olunca elini tutan
sana bakan birileri olurdu
hastayım diyorum işte
neden kimse gelmiyor
tanrı bizi kandırmış
tanrı aslında kendini kandırmış

ben tanrının sızlayan beyniyim..

16 Nisan 2012 Pazartesi

singapur'a

kısa bir öykü anlatacakmış
yazdan kalma kısa bir şortla karşımda oturuyor
dinliyorum dercesine gözlerinin içine
doğru güldüm
çok nazlı davranıyordu
"yaza yaz dedirten" diye başladı
gözlerimi kaçırdım
içi sıkıldı hissettim
gözlerine baktım
bu sefer daha soğuk bakıyordum
"yaz bitince bitti" dedi
gülümsedim
"yazı yaşayabilir miyiz yazınca"
yaz bitti dedim
yine de yaz istersen
belki okurum
zira iyi bir okuyucu değilim
söz konusu yazlık hikayeler olunca


içeri gitti
elinde bir tomar kağıt
"anlık yazmıştım" dedi
anı yaşamak için mi yazdın?
"hayır dondurmak için birlikte dondurma yerken"
birlikte dondurma mı yenmiş
hemde kumlara basınca


eskilerden kalma bir hikaye
sıkıldım
kalktım


"yine yazı yazabilir yazı yaşayabiliriz"
kısa şortla mı çıkacaksın?
"belki"
yaz daha gelmedi
"sanırım"
gidiyorum ben
"sen bilirsin"


sokak boştu
kısa şortuyla koştu ardım sıra
"çay içelim"
soğuk bir biraya ne dersin
"sigarayı bıraktım"
peki ya bira
"sigarasız bira ruhsuz bir insan gibi"
çay içelim


parmak arası terliklerini
süre süre yürüyordu
elimi tuttu


"yaz bitti anı yaşayalım"
tanrı gülümsüyor yukarıdan
"bozmaz belki planları"
belki de
"kader gülümsüyor"
boşver nerde içecez?
"singapur'a ne dersin"
gidelim..

14 Nisan 2012 Cumartesi

kırmızılar diyarına veda

geçmiş geçti
ne gemiler yakıldı çıkılan adalarda
geri dönülmesin diye
hep bir başka gemi göründü ufukta
en çaresiz anlarda

kaçak çayın ağızda bıraktığı
burukluk gibiydi
her adadan ayrılış

öyle adalara demir atılır ki
sabaha kadar dans edersin
gökyüzü turuncu oluncaya kadar 
koşarsın
ve ordan ayrılma vakti gelmiştir artık
yeni bir ada yeni bir heyecan
her yenilik 
her bilinmezlik
bu kadar cazibeli midir?

daha da başka adaya bağlanamam derken
bir diğer ada da başka güzellikler
kırmızılar diyarından ayrılırken
kavun içi bir zaman başlar

deliler bayramını kutlarken
sokaklarda kovalamacalara katılırsın


her an 
bir sonraki anı 
daha heyecanlı kılıyor

-durma dümene asıl ve demir al
yeni adalar yerlerinde bekliyor-

13 Nisan 2012 Cuma

çuf çuf inmiş

kim ki şu dünya da diri
ellerini açmış dua eder bir deli
kim duyacak 
kime diyor nasıl dönüyor ki dili
o kadar yol katetmiş
taa göklerden inmiş
çuf çuf yeryüzünde