24 Kasım 2011 Perşembe

tepemizde tanrılar

dalga seslerini duyuyor musun
hayallerimize çarpan
onları köpürten dalgaları

-poseidon kızmış olmalı bize-

notalar uçuşuyor gök yüzünde
akordiyonun boğuk sesi doluyor odaya
renklerle dans ediyoruz

-eros dolanıyor ortalıkta-

çantamızda ki gün ışığını
ortalığa saçma vakti
gözleri kamaşsın etraftakilerin
söyle bana nereye sakladın kendini
kölen nerde
üzümlerini kim getiriyor

-olimpos dağı boş kalmış-


22 Kasım 2011 Salı

dön ve düşün

bir masal biter
kapanır kabı kitabın
23 sayfalık

-ceplerinde biriksin şiirlerin-


21 Kasım 2011 Pazartesi

"kavuniçi dans et"

yolumuz olsa hiç bitmeyecek
renklerle bezenmiş atlarımız
dört nala sürüp ufuğa doğru

-mavi ve kırmızı asalarımız elimizde-

biriktirdiğim renkleri döksem yola
basa basa geçse üstlerinden atlarımız
etraf rengarenk tozlara bulansa

-methiyeler diz özgürlüğe-

"kavuniçi dans et"
durmadan şarkı söyle
maviler kırmızıya kırmızılar maviye karışsın

-etrafında bir yerlerdeyim-

19 Kasım 2011 Cumartesi

ben gerçeğim

beni hissedebiliyor musun?
bir silüetim senin beyninde
senden bağımsız bir hayal

-algılarım düzülmekte-

oynamana gerek yok alıcılarınla
ben gerçeğim
hiç olmayacak kadar

-ve sen bu gerçekliğin içinde ki hayal-

karakterler yarat kafanda
senden bağımsız vücut bulmalarını izle
hayretler içinde dans et

-hayaller güzeldir gerçeklikle örtüşmediği sürece-

ordularını sal dört bir yana
hep yalnız kalma seansları uykusuzluklarda
yastıklar değiştir yada ters çevir yastığı

-güvenmek zordur bilirim-



17 Kasım 2011 Perşembe

olumsuz bir his

boşuna kürek çekiş benim kisi
akıntıya karşı yüzmek
veya rüzgara karşı işemek


-yüzüm ıslanıyor-

ne yapsamda olmayacak onu hissediyorum
hep "o" başka bir hayal kuracak
ve ben orda olmayacam
hiçbir zaman baş rolde

-çokça düşünce var kafamda-

-vazgeçmek kolay mı?-

12 Kasım 2011 Cumartesi

senden yana Tanrı hemde Grekçe

bu gece sen kusuyor gökyüzü
tanrı Grekçe anlatıyor seni
ne kadar ölü olsa da dili anlayanların başına düşüyorsun

-sanırım tek bulut ve o da benim üzerimde duruyor-

6.08 trenine yetiştirdim düşlerini
asıp posta direğine kaçtım
bir tek kondüktör gördü

-tüm şahitlere bir 45lik plak yada tabanca-

un ufak ettim hislerimi
rüzgara bıraktım dağıtsın diye
hepsi mi sana geldi

-mikail'de senden yana-

son demine kadar içtim çayı
hepsinde sen vardın yanımda
dumanı sanmıştım tütünümün

-sigarayı bırakmalı mıyım?-

7 Kasım 2011 Pazartesi

marla singer boşluğu

biranlık kaybetme duygusu
mezarlığa dönüşme evrelerinden dönmek gibi

eşyalarla intihar senaryoları tasarlamak
ve herkesi onlarla asmak

-özlem ağırlığından olsa gerek-

birkaç anlık gözden ırak olma
neler doğuruyor
herkes savaşçı herkes gardını almış

-kaybetme korkusu ne beter-

gözlerindeki gülüşü yitirme seanslarına tutulma
marla singer'ın boşluğuna düşe yazma

birlikte tütün sarmanın hayallere atılacağı hissi
yok yok bu kadar erken olmaz

-sensiz olmaz-

6 Kasım 2011 Pazar

dağınıklıkta ki kadın

mutlu bir sarhoşluk gibi
hiçbir şeyi umursamayan
dağınık olana alışan ona aşık olan

-hayaller diyarında gibi-

dağınık bir kadının dengesini seyreden
ve ona uzaktan bakan
yaklaşmamak için kendiyle mücedele eden
o dağınıklıkta kendisininde olduğunu varsayan
ve o kadının onu bulacağını uman

-biraz angutluk gibi-

zaman çabuk akıyor
ertelemek herhangi birşeyi
yada uzak durmaya çalışmak
nasıl bir çelişkidir ki
bilindiği halde umursanmayan

-zamansız gider zamansız geldiği gibi-

geç değil şimdi tam zamanı aslında
yakalamanın

-uyan artık bırak çayı tütünü-

5 Kasım 2011 Cumartesi

kim

uykumu çaldı biri
suç duyurusunda bulunsam
yarar mı birşeye

-kim yargılayacak-


4 Kasım 2011 Cuma

tütün sargısı

sigara molasındaydım
her kapı açılışında sen çıkacaksın diye bekledim
yavaş yavaş sardım tütünü
 derine çektim her nefesi

-herkesleşme-

kapıp beni kaçıyordunya yan masalara
içimden hep geçerdi
"ey o masada oturan kadın benimsin de 
bunu sana bu kadar uzaktan nasıl söylerim"

-dur orda tam bastığın yerde-

neden hep korkağı oynamak istersin 
benden mi kaçarsın yoksa başka liman mı var gönlünde
sığınmak istersin

-korkma-

-sen ne büyük hayalsin-

3 Kasım 2011 Perşembe

abidin değilim de "mutluluk" işte bu

mutluluğu çok kez denedimde hep yavan kadı kelimeler
yazamadım
"mutluluk nasıl ifade edilir ki" diye çok düşündüm
hep noksandı
anlatır mı mutluluğu bilmem ama
bir yol ayrımında oturup karşıda ki yamaçlara bakıp
karşılıklı kırkırdamalarla geçen o sıcak zamandı sanki.
birlikte yürünen o patikaydı belki
belkide birlilte sarılan tütündü..

mutluluk nasıl ifade edilir bilmiyorumda

çok mutluyum, hep birlikte sarmalıyız tütünü
hep birlikte gülelim istiyorum..

- çayları tazele biri demli olsun-